2 Kasım 2008 Pazar

İş başlıyor

1.5 aylık aradan sonra yarın tekrar işbaşı yapacağım, eğitime alışmıştım aslında bayağı, üniversite zamanlarına yakın bir arkadaşlık ortamı olmuştu, ayrıca ofisteki gibi stres ve koşuşturma durumu yoktu. Neyse artık tekrar ofis hayatına alışmak gerek, ne de olsa hayat boyu devam edecek bir şey. Bu yazıyı okuyan herkese iyi haftalar dilerim.

Pazar Sabahı

Aslında eskiden beri sevdiğim bir gün olmamıştır pazar, ertesi gün okulun ilk günü olması nedeniyle hep içim sıkılmıştır. İş hayatında da bu pek farklı olmamakla beraber, yine de bu aralar pazar gününü sevmek için fazladan bir özen göstermeye çalışıyorum, sonuçta sadece 2 günlük bir tatile sahibim ve pazar günü de bu tatilin yüzde 50'sini oluşturmakta. 2 gecedir dışarı çıkmadığım, alkol almadığım ve çok geç yatmadığım için sabahın köründe uyanıyorum, eh bir taraftan da iyi oluyor aslında, tatil daha uzun sürüyormuş gibi geliyor. Neyse bakalım kahvaltı vakti geldi, şimdi yumurtalı, zeytinli, peynirli güzel bir kahvaltı yapma vakti.

9 Eylül 2008 Salı

9 eylül

9 eylül'ün önemi benim için çok büyük, bu gün benim en yakın arkadaşımın, gerçek dostumun ve her zaman yakınımda hissettiğim Orçun'un doğum günü. Bugün hissettiklerimi bir yere yazmam gerekiyordu, o yüzden uzun zamandan sonra ilk defa buraya bir şeyler karalıyorum. Bugün hala yanımızda olsaydın büyük ihtimal gündüzden doğum gününü bu akşam mı kutlasak yoksa haftasonu diye planlar yapıyor olurduk. Ben istanbula gittim diye bana kızgın olurdun sanırım ama ben bir şekilde haftasonu yanına gelip, güzel bir gece geçireceğimizi söyleyip gönlünü alırdım. Zaman bir şekilde akıyor gidiyor, sana olan sevgim ve saygım bir an bile azalmıyor, yokluğunu hala çok fazla hissediyorum ama eminim sen yerinde çok mutlu ve huzurlusun, her zaman olduğu gibi bize olan desteğini ordan gösteriyorsun. Bugün yine de daha yakınımda olmanı, karşılıklı espriler yapıp gülmeyi, başımızdan geçen komik olaylardan bahsetmeyi, kızlarla yaşadığımız sorunları ve ileriye dönük planlarımızı konuşmayı isterdim, ama aslında sen hala yanımdasın ve bunu bir şekilde bana belli ediyorsun. Bu akşam ben yatarken yine rüyama gel ve senle uzun uzadıya konuşalım dostum, bir gün tekrar yüz yüze et ete görüşene kadar...

31 Mart 2007 Cumartesi

3 Devils...

Helllllll..
Yeahhhhhhhhhhhhhhhh....
DJ bring it on down....

alibaz.blogspot.com

16 Mart 2007 Cuma

Son iş günü

14 kasım 2006'da ilk iş deneyimime atılmış oldum, aile dostumuz cumhur abi'nin şirketinde satış müdürünün ani bir kararla işi bırakmasına takiben, departmanda ingilizce bilen elaman kıtlığı nedeniyle "gel dış ticaret sorumlusu olarak başla, zaten ders de almıyorsun bu dönem hem de tecrübe de olur" gazıyla kendimi burda bulmuştum. Tam olarak hayal ettiğim bir iş yeri değildi, şehirden uzak prefabrik bir ofis alanı, karşıda bir fabrika, anca saat 10 gibi ısınan sabahları dondurucu soğukluktaki ortam. Her şeye rağmen ne kadar çok memnun olmasan da bu bir iş tecrübesidir, hem biraz da para kazanmış olurum diyerek burda çalışmaya devam ettim, ta ki bugüne kadar. Yaklaşık 4 ay süren ilk iş tecrübem bugün itibariyle sona eriyor. Her ne kadar alışmakta zorluk çekmiş olsam, pompalardan ve aksamlarından nefret etmiş bulunsam da içinde büyük bir burukluk var. Cumhur abi, gaye hanım, vedat, yavuz abi, sonerle olan muhabbetler ve şakalaşmalar burdaki günlerim her şeye rağmen güzel geçmesi sağladı. Dönüp baktığım zaman özlem duyacağım günlerin hiç de az olmadığını görebiliyorum. Her ne kadar bu yazıyı okumayacak olsalarda bana burdayken destek olan bu insanlara çok teşekkür ediyorum. Şimdi bir sayfayı kapatıyorum ve nisanda başlayacak askerliğimle yeni bir sayfayı açıyorum.

Not: Bugün alicim ankara'ya geliyor, o yüzden çok mutluyum. Bu sefer umarım daha çok görüşme şansına sahip oluruz.
Not 2: Geçen hafta itibariyle uzun zamandır inatla izlemediğim ve çok popüler olduğu için dışladığım lost dizisini izlemeye başladım. 5 gün içinde 17 bölüm izledim desem nasıl kaptırdığım belli olur sanırım, yakın bir zamanda lost konulu bir yazı yazmayı düşünüyorum.
Not 3: Böyle bir not yok hadi dağılın, dağılın hadiii!!!.....

9 Mart 2007 Cuma

Yarım cuma

Genelde cuma günleri burda uzun uzadıya bir şeyler karalıyorum ama bugün öyle olmayacak. Öğleden sonra askerlik şubesine gitmek için izin aldım. O yüzden olaki bu adam neden bu hafta öğleden sonra bloguna yazmadı, başına bir şey mi geldi diye merak edenlerin merakını gidermek istedim. Çok boş bir yazı oldu sanırım bu, kimseye bir şey katmıyor, o zaman dün öğrendiğim bir bilgiyi sizle paylaşayım, ORS Rulmanları'nın açılımı Ortadoğu Rulman Sanayi anlamına geliyormuş, evet gerçekten çok işe yarar bir bilgiydi bu. Neyse bakalım, benden bu kadar, içeri gidip izin kağıdı doldurmak gerekiyor.

2 Mart 2007 Cuma

hebele

Şubat ayı çabucak geçti, mart ayından gün almaya başladık bile. Cuma günleri saçma yazılarımla bana ve bloguma değer verenleri umarım çok sıkmıyorumdur. Bu hafta söz verdiğim gibi Bay J hakkında bir şeyler yazmayacağım, onun yerine daha eğlenceli bir konu olan ağır hizmet içten eksantrik dişli pompalar ve kullanım alanları hakkında bir şeyler karalayacağım deeeermişim. Tabiki böyle bir konuyla içiniz bayacak kadar kötü kalpli değilim, o yüzden daha neşeli bir konu olan düz ve helis dişli pompalar ve alev beklerinde bahsedeceğim, ahaha çok komik bir günümdeyim, inanın ki bu espriyi 7-8 satır daha devam ettirebilirim. Neyse şimdi cidden yazmak istediğim konu olan askerlik mevzusuna girmek istiyorum. Biliyorsunuz ki şubat ayı itibariyle yükseklisans programını tamamlamış bulunuyorum. Niyetim uzun süredir eylüle kadar bekleyip, doktora programına başvurmaktı ama bu kararımdan çeşitli nedenlerden dolayı vazgeçmiş bulunuyorum. Bunun sonucunda aile içinde yapılan bir toplantı sonucunda en kısa zamanda askere gitme kararı aldım, o yüzden hafta içinde askerlik şubesine giderek nisan celbinde beni silah altına almaları için(jargonu nası da kapmışım hemen) bir harekette bulundum. Şu an için nisanda alıp almayacakları belli değil, önümüzdeki hafta büyük ihtimalle bu sorunun cevabı belli olacak. Aslında bir gaz askere gidip geleyim isteğim askerlik şubesindeki atmosferi görünce biraz sekteye uğradı, diğer taraftan ise yaşımın 25'e geldiği düşünülürse bu yükü sırtımdan atıp, kendi hayatımı kurma yolunda ciddi bir adım atmak yolunda askerliği aradan çıkarmam gerekiyor. Nedense çoğu arkadaşım sen askerlik yapamazsın, çok zorlanırsın diyor. Aslında o kadar çıt kırıldım bir insan değilimdir ama kendime has huysuzluklarım da vardır. Bakalım gittiğim zaman neler gerçekleşecek, eğer bu celbe yetişmezsem büyük ihtimal ağustos ayında gideceğim. Bu konuda bir gelişme olursa yine sizinle paylaşırım.

Not: Ali'nin bıyıklı resimleri geçen haftaki güzel buluşmadan sonra elime geçmiş bulunuyor, en kısa zamanda bunlara blogumda yer vereceğim.